Uzun zamandır aklımızdan çıkmayan Halfeti kentine, bir gecede ‘hadi gidelim’ diye karar verip sabahında yola koyuluyoruz.
Halfeti 2000 yılında Birecik Barajının yapımıyla sular altında kalıyor ama önceden alınan tedbirler sayesinde can kaybı yaşanmıyor. Bu olaydan dolayı ESKİ HALFETİ ve YENİ HALFETİ çıkıyor ortada. İnsanlar evlerini Yeni Halfeti'ye taşıyor ama bazıları da kalıp bu krizi fırsata çeviriyorlar ve Eski Halfeti'ye akın eden turistlerle beraber turizm başlıyor.Bizler Eski Halfeti'de yaptığımız geziyi sizlerle paylaşacağız.
ULAŞIM
Biz bu geziye başlarken Şanlıurfa'daydık ve özel arabamız olmadığı için minibüsle gittik. Şanlıurfa’dan Birecik’e, Birecik’ten de Eski Halfeti’ye minibüsle geçtik. Zaten sorduğunuz zaman minibüs şoförleri çok yardımcı oluyorlar hatta numaralarını veriyorlar eğer dönüşte onları ararsanız gelip sizi alıyorlar. En son araç saat 6’da Eski Halfeti’den çıkıyor ona göre gezinizi ayarlamalısınız.
ŞANLIURFA –BİRECİK arası 94 Km yani ortalama 1 saat sürüyor. Yol ücreti de 15 TL gibi makul bir fiyat.
BİRECİK-ESKİ HALFETİ arası 41 km yaklaşık 40 dakika sürüyor. Yani en fazla 1 saat 40 dakika sonra Eski Halfeti’ye ulaşmış oluyorsunuz. Burda ise ulaşım için yaklaşık 10 TL ödüyorsunuz.
BİRECİK-ESKİ HALFETİ arası 41 km yaklaşık 40 dakika sürüyor. Yani en fazla 1 saat 40 dakika sonra Eski Halfeti’ye ulaşmış oluyorsunuz. Burda ise ulaşım için yaklaşık 10 TL ödüyorsunuz.
KONAKLAMA
Genelde taş evlerden oluşan Halfeti otelleri var ve birkaç farklı alternatifiniz var onun dışında da tam tepede bir otel binası var. Kalmayı düşünüyorsanız gitmeden rezervasyon yapmanızda fayda var. Aşağıda Tabelasını da sizin için çektik.
GEZİLECEK YERLER
Halfeti’ye indikten sonra keşfe çıkıyoruz ve o muhteşem nehir manzarasında piknik yapan aileler görüyoruz. Tahtadan yapılma Asma Köprü üzerinde karşı tarafa geçip güzel objektifler yakalayabilirsiniz veya nehir kenarına yapılan cafe –restaurant ‘da oturup manzarayı seyredebilirsiniz.
Fırat üzerinde yapılan nehir turlarına katılıp keyfinizi katlayabilirsiniz, ki bence bu yapılacak olan en güzel aktivitedir. Kişi başı 20 TL ödeyip teknelere geçiyorsunuz yada topluca gidiyorsanız uygun bir fiyata sadece kendinize özel bir tekne kiralayabilirsiniz. Bunun da size maliyeti tekneye bağlı olarak değişiyor. (120 TL’ye bile ayarlayabilirsiniz)
Kaptan gördüğümüz yerlerin hikayelerini anlatıyor ilk durak RUMKALE içerisinde Aziz Nerses Kilisesi, Barşavma Manastırı ve su sarnıçları gibi yapıların kalıntıları bulunuyor.
Daha sonra Batık Köy’e doğru ilerliyoruz ve karşınıza suyun üzerinde kalan bir minare çıkıyor. Köylüler orayı tamamen terk etmiş iki çay ocağı dışında bir şey yok. Teknemizde oluşan arızadan dolayı, bir çay ocağında 15 dakikalık mola veriyoruz. Burada pos makinesi yoktu yanınıza biraz nakit almayı unutmayın. Çayımızı içip bizi almaya gelen tekneye binip manzaraya dalarak geri dönüyoruz.
Halfeti’de dilerseniz yüzen teknelere uğrayıp güzel bir yemek de yiyebilirsiniz.
Halfeti’nin en güzel sembollerinden biri KARAGÜL. Bu gül sadece Halfeti’de yetişiyor özelliği ise siyah olması. Başka yerlerde yetiştirmeye çalışmışlar ama toprağından mı suyundan mı bilinmez ya hiç büyümemiş, ya da rengi siyah olmuyormuş. Bu şekilde esnaflar da toprağı ile birlikte tohumunu bir poşet içerisinde satıyorlar böylece evinizde yetiştirebilirsiniz. Bahar ayında canlı Karagül’ü satın alabilirsiniz ama ben gittiğim ay henüz çıkmamış olduğu için kuru Karagül almak istedim ve bir esnaf teyzemiz bunu bana hediye etti...
Halfeti, yaşadığımız bütün zorluklara rağmen ardımıza dönüp ‘iyi ki gitmişiz. ‘ diyebildiğimiz bir yerdi. Gidip görmenizi şiddetle tavsiye ederim.