Nisan 2020 | Peys art

Fotoğraf: Düden Şelalesi Genel Görünüm

    Arkadaşlar bugün sizleri Antalya Kepez’e götüreceğim. Bildiğiniz üzere Antalya hem yurt içi hem de yurt dışı bir çok turistin gözde şehri, tabi Akdeniz bölgesi ülkemizdeki turistik mekanların adeta toplandığı yer. İnsanların yazın sıcak olduğu vakitlerde kaçıp gitmek istediği yerler olur ya hani? İşte bu durumlarda akla ilk gelen yerlerden biri oluyor Antalya, ee tabi Antalya’ya kadar gitmişken Kepeze gitmemek olmaz. Düden Şelalesini duymuş olabilirsiniz. Bugün size Düden’i tanıtacağım.


  Kepez İlçe sınırları içerisinde, Varsak Mahallesi’nde bulunmaktadır. Düden Şelalesi muhtelif kaynaklarda, İskender Şelalesi ve Yukarı Düden Şelalesi olarak da geçmektedir. Aynı zamanda halk arasında Düdenbaşı Şelalesi diyenler de vardır. Eski Antalya-Burdur yolunun 28'inci kilometresinde Kırkgözler’in 30'ncu kilometresinde Pınarbaşı adında iki büyük karstik kaynak çıkmaktadır. Suyu bolca bu iki dere kısa bir akıştan sonrasında birleşerek Bıyıklı Düdeni arasında kaybolur. Bıyıklı Düdeni’nde kaybolan su 14 kilometre kadar yerin altında gittikten sonrasında Varsak Çöküntüsü'nün bir ucundan çıkar, fazlaca kısa bir akıştan sonra çöküntünün diğer ucundan yeniden batar. Varsak’ta kaybolan su iki kilometre kadar yeraltı akışından sonrasında Düdenbaşı’nda yeryüzüne çıkar.


Fotoğraf: Düden Şelalesi Yaz Görünümü

  Yüzeyden hiç su akmadığı günlerde bile Düdenbaşı Şelalesi’nin altından saniyede minimum 10 metreküp su yüzeye çıkar. Bu suyun maksimum debisi 94 metreküp, ortalaması ise saniyede 15-16 metreküptür. Düdenbaşı’nda yukarıdan şelale yaparak akan su Kepez hidroelektrik santralından gelen sudur. Düdenbaşı’ndan sonrasında koyunlar regülatöründe, iki ana kanala ayrılan Düden Çayı 9 kilometre sonrasında Antalya’nın doğusunda 40 metre yüksekliğindeki traverten bir eşikten şelale yaparak Akdeniz’e dökülür. Ziyaret saatlerini aşağıya yazıyorum arkadaşlar ülkemizde gidilecek turistik mekanlar listesi olsa Düden Şelalesi ilk 20 de olur. O yüzden şiddetle tavsiye ediyorum. Ama unutmamalısınız ki Antalya’ya gelmişken bazı başka yerleri de gezmeniz gerekebilir. Bu konu da da makale yazacağız takipte kalın lütfen.


Fotoğraf: Düden Şelalesi Bahar Görünümü


Düden Şelalesi Ziyaret Saatleri Yaz Dönemi: 08:00-19:00

Düden Şelalesi Ziyaret Saatleri Kış Dönemi: 08:00-18:00

Düden Şelalesi Tatil Günleri: Her gün ziyarete açıktır.

Evet Arkadaşlar biz fazla uzatan ve yormayan bir siteyiz bu yüzden kısa kesiyoruz, öz anlatıyoruz her şeyi. Okuduğunuz ve bizi ziyaret ettiğiniz için teşekkür eder. İyi yolculuklar dileriz.



Fotoğraf: Düden Şelalesi


fotoğraf: Muradiye Şelalesi Yaz Görünümü


  Merhaba arkadaşlar bugün size Van’ın bir ilçesindeki muhteşem şelaleyi anlatacam. Van’a havaalanı ile ulaşım sağladığınız zaman, servislerle önce şehir merkezine ordan da Muradiye ilçesine gitmeniz gerekiyor. Bu işlemleri aslında basit şekilde yapabilirsiniz. Çünkü hem şehir merkezinden Muradiye’ye hemde havaalanından şehir merkezine ulaşım oldukça basit.

 Van’nın o doğasıyla adeta bütünleşmiş olan bu bu şelale Van’da daha önce de makalelerimizde adı geçen, akdamar adasından sonra en turistik mekandır. Diyebiliriz. Yıl içinde özellikle de bahar aylarında baya ilgi gören şelale Türkiye’nin en prestijli turistik yerlerinden biri olarak kabul ediliyor. Şehir merkezine 80KM uzaklıkta ancak endişelenmeyin yol altyapısı oldukça iyi bu yüzden de gidiş ve dönüş hızlı olacaktır.
Bend-i Mahi Üzerinde Görkemli Şelale Muradiye Şelalesi, Muradiye ilçe sınırlarında yer alır.. Adını Bağdat seferine çıkan Osmanlı Padişahı IV. Murat’tan almıştır. Tendürek Dağı’ndan beslenen Bend-iMahi çayı üzerindedir. Şelalenin yüksekliği 50 metredir.


fotoğraf: Muradiye Şelalesi Kış Görünümü

  Her Mevsim Ayrı Manzara bir şelale için o kadar da yüksek sayılmayan Muradiye, bend-i mahi çayının kuvvetli akış gücünden dolayı muhteşem bir görünüm sunar. Muradiye Şelale, sadece görüntüsü ile değil çevresini güzelleştiren tabiatıyla da görülmeye değerdir. Her mevsim ayrı bir manzaraya bürünür. Bahar aylarında rengârenk çiçekler Muradiye Şelalesi’nin güzelliğine güzellik katar. Kış aylarında ise donan şelale suları buzdan kristallere dönüşür.



 Doğanın Yaptığı Bir Beste Muradiye Şelalesini dinlemek insana eşi olmayan duygular yaşatır. Doğanın yaptığı her beste gibi insana refah verir. Özellikle yaz aylarında giderseniz, şelalenin altına iner inmez naturel bir beste ve müthiş bir serinlik sizi karşılayacaktır. Muradiye Şelalesi kamp yapmak için de ülkü bir mekândır.
Yukarda da belirrtiğimiz üzere adını Bağdat seferine çıkan Sultan IV. Murat'tan alır. Sadece şelalenin güzelliğinden değil, etrafında oluşan bitki örtüsü ile de alaka çeker. Muradiye ilçe merkezinin 8 km kadar kuzeyinde bulunur. Çaldıran Ovasında birleşen sulardan oluşan Bendimahi Çayı dar ve derin Gönderme Boğazı içinden akarak Muradiye ovasına ulaşır. Gönderme Boğazı genç volkanik kayaçlar üstünde oluşmuştur. Boğaz vadi içerisinde Bendbaşı mevkiinde çağlayan oluşur.



Şelale suları değişik yüksekliklerden düşmektedir. En yüksek düşüş merkezde 18 m, şark ve batıda 15–16 m kadardır. Şelale alt yüzeyi 77 m, üst düşme alanında 36 m olarak belirlenmiştir. Belirgin bir dev kazanı oluşturmaz. Şelalenin üstünden düştüğü genç oluşumlu, sert bazalt kütlesi şelalenin oluşum nedenidir. Bazı kış mevsimlerinde şelale donarak Pamukkale travertenlerine benzer sahneler oluşmaktadır.


Yazımızı daha uzun ve sıkıcı olsun diye uzatabilirdim ancak bilmeniz gereken her şeyi yazdığımı düşünüyorum. Eğer yolunuz oraya düşmüş veya düşecekse, bu yüzden bu sitedeyseniz. Kesinlikle doğru olanı yapmışsınız demektir. Okuduğunuz ve katlandığınız için teşekkür ederim. İyi günler 


fotoğraf: Kışın Muradiye Şelalesi Buz Tuttu
 
Atamızın sonsuz istirahatine çekildiği ve mezarının bulunduğu Emin onat, Ordan Arda tarafından yapılan yapımı 1944 de başlanmış ve ancak 1953 yılında tamamlanmıştır. Atatürk’ün vefatının ardından Cumhuriyet Halk Partisi tarafından bir anıt mezar yapılması kararlaştırılmış ve bu konuda çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır.


fotoğraf: Anıtkabir Genel Görünüm



   Yapılan çalışmalar sonucu bir yarışma tertip edilmiş Yarışmaya; Türkiye'den 25; Almanya'dan 11; İtalya'dan 9; Avusturya, Çekoslovakya, Fransa ve İsviçre'den ise birer adet olmak üzere toplam 49 proje gönderildi. Bu projelerden teki yarışma süresi bittikten sonra komisyona ulaştığından, diğeri ise projenin ambalajı üzerinde sahibinin kimliği yazılmamış olduğundan diskalifiye edildi ve 47 proje üzerinden değerlendirme yapıldı. 47 proje, 11 Mart 1942'de jüriye teslim edildi. Ertesi gün ilk toplantısını gerçekleştiren jüri heyeti başkanlığına bu toplantıda Paul Bonatz, raportörlüğüne ise Muammer Çavuşoğlu seçildi. İlk toplantıyı Başbakanlık binasında düzenleyen heyet, daha sonraki çalışmalarını Sergi Evi'nde gerçekleştirdi. Değerlendirme yaparken , hangi projenin kime ait olduğunu bilmiyorlardı. Başvuran 17 proje, "yarışmanın yüksek amacını karşılamadıkları" gerekçesiyle ilk aşamada elendi. Kalan 30 projeyi inceleyen heyet, bunlarla ilgili görüşlerini belirttiği bir rapor düzenledi. 19 proje, bu raporda açıklanan gerekçelere dayanılarak elendi ve üçüncü incelemeye 11 proje kaldı. 21 Mart'ta çalışmalarını tamamlayan jüri, değerlendirmesini içeren raporu Başbakanlığa verdi. Hükûmete önerilen raporda Johannes Krüger, Emin Onat ile Orhan Arda ve Arnaldo Foschini'ye ait projeler seçilmişti. Raporda, üç projenin de direkt uygulanmalarına uygun olmadıkları, yeniden incelenmeleri ve birtakım değişikliklere gidilmesi gerekliliğinden de bahsedilmekteydi. Raporda ayrıca; Hamit Kemali Söylemezoğlu, Kemal Ahmet Arû ile Recai Akçay'ın; Mehmet Ali Handan ve Feridun Akozan'ın; Giovanni Muzio'nun; Roland Rohn'un ve Giuseppe Vaccaro ile Gino Franzi'nin projelerine de mansiyon ödülü verilmesi önerilmekteydi. Rapordaki kararların tamamı oy birliği ile alınmıştı. 22 Mart'ta Meclis Başkanı Abdülhalik Renda ve Başbakan Refik Saydam, Sergi Evi'ne giderek projeleri incelediler. Hazırlanan raporun özeti, 23 Mart'ta tebliğ olarak Başbakanlık tarafından kamuoyu ile paylaşıldı.


fotoğraf: Anıtkabir gece görünümü


   7 Mayıs'ta, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulunda, Emin Onat ve Orhan Arda'nın projesi yarışmanın birincisi olarak belirlendi. Yarışma jürisi tarafından önerilen diğer iki proje ikinci kabul edilirken, beş projeye ise mansiyon ödülü verildi. Ancak hükûmet, birinci seçtiği proje dair hiçbir projenin uygulanmamasına karar vermişti. Yarışma şartnamenin 20. maddesinin 2. fıkrasına göre proje sahiplerine de 4.000 lira tazminat verilecekti. Hükûmet tarafından 9 Haziran'da yayınladığı bildiri ile bu karar değiştirilerek, Onar ve Arda'nın projesinin birtakım düzenlemeler sonrasında uygulanmasının kararlaştırıldığı duyuruldu. Bu düzenlemeler, proje sahiplerinin de yer alacağı bir heyet tarafından yapılacaktı. 5 Nisan 1943'te Başbakanlık, jürinin eleştirileri doğrultusunda altı ay içerisinde yeni bir proje hazırlamalarını Onat ile Arda'ya tebliğ etti.

Kaynak: wikipedia


fotoğraf: Anıtkabir'in üzerinde kuşlar

  Arkadaşlar anıtkabirin hikayesini duydunuz. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde nereye gitmek isterseniz isteyin. Zorlanmayacağınız tek yer anıtkabir olacaktır. Anıtkabire gitmek isterseniz Ankara’nın neresinde olursanız olun taksiciler sizi anıtkabir’e gitmek istediğiniz için çok da ucuza götürüyor. Biz taksiyle gittiğimiz ve amacımız sadece anıtkabiri görmek olduğu için otobüslerle nasıl gideceğiniz konusunda size yardımcı olamayacaz ama inanın bana listenizin en başına anıtkabiri eklemeniz lazım. Çünkü anıtkabirin hikayesi sadece bir hikaye değil. Bir kaç kelime ile anlatmak gerekirse, bir milletin kurtuluş hikayesini de içinde barındırıyor.

Ama ayrıca yardımcı olmamızı istediğiniz bir konu olursa lütfen yorumlarda belirtin. Size yardımcı olmak bize zevk verecektir. Okuduğunuz için teşekkürler.


fotoğraf: Anıtkabir gündüz görünümü